Syedra Antik Kenti, Alanya’nın 20 km kuzeydoğusunda, Seki köyü sınırları içerisinde yer alan ve çevre sakinlerinin "Asar" diye adlandırdıkları tepe ile antik kent limanının bulunduğu Adataş mevkiine kadar yayılan bir alanda bulunmaktadır ve bölgenin en büyük antik kentlerinden biridir. Antik Kente ulaşım; Alanya-Gazipaşa karayolunun yaklaşık 18. kilometresinde kuzeye sapan bir yolla mümkündür. Deniz seviyesinden 400 m. yükseklikteki Asartepe'den bakıldığında, Gazipaşa'dan Alanya'nın batısına kadar, kuzeyde Toros dağlarının uzantısı ile Tekne dağı ve Cebel-i Reis dağı görülebilmektedir. Alanya Müze Müdürlüğü’nce 1994–1999 yılları arasında yapılan arkeolojik kazı ve araştırmalar, kentte yerleşimin milattan önceki yıllardan itibaren başladığı ve 12.yy.la kadar devam ettiğini ortaya konmuştur. Sütunlu Cadde yaklaşık 10 m. genişliktedir ve kuzeyi yedi adet nişle bezeli olan yüksek bir duvarla sınırlıdır. Duvarın batı ucunda, dükkân diyebileceğimiz mekânlar bulunmaktadır. Ortada yol boyunca sütunlar yer alır, duvarların üstünün ahşap bir çatıyla örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Yolun diğer yarısı ise blok taşlarla döşenmiş durumdadır. 1994 yılı çalışması sırasında Roma İmparatoru Septimius Severus’un (M.S.193–211) M.S. 194 yılında Syedra’lılara hitaben yazdığı bir övgü ve teşekkür mektubu olan 46 satırlık yazıt bulunmuştur. Bu yazıt, kent tarihi açısından çok önemlidir ve Alanya Müzesinde sergilenmektedir. Syedra’nın ismi olan CYEΔPEON (Syedreon) adını taşıyan Tiberius (Roma İmparatoru M.S. 14–17 yılları) dönemi kent sikkeleri bulunmaktadır Çevresi surlarla korunan kenti iki büyük cadde enine kesmekte ve bunlara dik inen merdivenli sokaklar kent planını oluşturmaktadır. Tapınak, Hamam, Tiyatro, Sütunlu Cadde, Sarnıçlar, Bazilika, duvarları freskli Vaftiz Mağarası, doğal su kaynağı bulunan Sarnıç Mağarası, evler ve henüz isimlendirilmemiş diğer yapı kalıntıları yer almaktadır. Yazıtlar kentin M.S. II. ve M.S. III. yy.larda en gelişmiş ve zengin dönemini yaşadığını göstermektedir. Bu dönemde sanata, kültüre ve spora büyük önem verildiği anlaşılmaktadır. Syedra kent yaşamının en önemli yapılar grubunu, büyük olasılıkla hamam-gymnasion (spor yapılan yer) oluşturmakta, güncel yaşam ise doğu-batı yönünde uzanan sütunlu cadde ile kuzey cephesinde yer alan dükkânların bulunduğu alanda sürmekte idi. Güreş, boks, atletizm gibi spor dallarında başarılı olanlar için heykeller yapılmış ve onur yazıtları heykel kaidelerine yazılmıştır. Roma İmparatorluğu’ndan sonra kesintisiz bir şekilde, Bizans İmparatorluğu döneminde de kentin canlılığını sürdürdüğünü görmekteyiz. Mevcut yapı kalıntılarındaki duvar teknikleri ve Kilise-Bazilika gibi dinsel yapılar Bizans döneminin belgeleridir. Kentin güney-batısında doğal kaynaktan beslenen (sarnıç mağarası) su depolama havuzları ile yağmur suları ile dolan çok sayıdaki küçük sarnıçlar kentin su ihtiyacını karşılıyordu. Syedra Kenti, antik çağda Pamfilya ve Kilikya bölgelerinin sınırında yer almakta idi. Bu nedenle bazen Pamfilya bölgesi içinde bazen de Kilikya bölgesi içinde kabul edilmiştir. Kent, sur duvarları ile çevrilidir. Yalnızca batı kent kapısı ayaktadır. Kent surlarının dışında güney, güneybatı ve kuzeydoğuda nekropol yer almaktadır.
Gezilecek Yerler
Alışveriş deneyiminizi iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz.
Detaylı bilgiye Aydınlatma Metni sayfamızdan erişebilirsiniz.
